Söz mü?

Kelimelerden korkar mısınız?
Sözden yani.
Ben çok korkarım.
Çünkü her şey bir söz ile başlar. Zincirleme reaksiyon başlatıcısı gibi, başlatıcıdır söz.
Kutsal kitaplar bile "Önce söz vardı" der.
Bir söz ile girilir İslam'a, bir söz ile de çıkılıverir.
Savaş başlatır, savaş bitirir.

Yunus Emre boşuna dememiş:
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz


O kadar önemli bir söz.
Değiştirir, dönüştürür, yayılır, kaplar.
Söz mayalar, döller, çoğaltır yani üretir.
Bunun için de eski uygarlıklarda sözler için logos spermatikos denmiştir.
Sperma yani dölleyen, gebe bırakan söz. Bir söz nelere gebe?
İçimdeki Çocuk adlı sergiden
Ağzımızdan çıkan her söz çok önemli.
Neleri çoğaltıyoruz, neleri çağırıyoruz?
Eskiler bir şeyi 40 kere söylersen olur derler.
Alın işte, yine söz.
Yeniler, Secret felsefesi mesela, çağırdığın sana gelir der.
İşte bu da söz. Söz çeker, söz iter.

Geçen gün bindiğim bir takside, arabesk müzikler çalan bir kanal açıktı.
Arabeskte ne var, hangimiz sevmedik? Hangimiz dinlemedik?
Çok müzik seven bir insan olmasam da ara ara dinlerim.
Ama dinlenilen şeylerin içeriğine her zaman dikkat edilmeli. İnsanın ruh halini bozan, isyana sürükleyen ve küfür içeren şeyler dinlemenin haram olduğunu söyler zira alimler.

Hatta hiç unutmuyorum, ben ortaokulda iken okula şu an Kartal Anadolu İmam Hatip'in müdürü olan hocamız ile aynı servisle gidip geliyorduk. Bir Ramazan günü, benim de aralarında oturduğum arkadaşlar şoföre hoppa zıppa bir şarkı açtırmıştık. Hoca beni eliyle en öne yanına çağırıp:
"Bak, arkadaşlarına da söyle vücuttan çıkan her şey abdesti, vücuda giren her şey orucu bozar diye bir kaide vardır. Kulak da vücuda bir şeylerin girme yeri değil mi? Onun için en azından Ramazanda ne dinlediğimize dikkat edelim. Kapatıyorum bu şarkıyı demişti."

Taksiye geri dönersek, evet taksideydim ve arabesk müzikler çalıyordu.
Çıkan ikinci şarkı beni dehşete düşürdü. Şarkının daha başında en az dört kere bir kadına tapmaktan, o kadının ne kadar tapılacak bir kadın olduğundan bahsetti. İnanılmaz rahatsız oldum, sürekli de tekrarlıyor. Şoföre "namesi güzel diye dinliyoruz ama sizce de sözleri çok yanlış değil mi, Allah'tan başka kimseye tapılır mı" dediğimde önce bana hak verir gibi oldu. Şimdi kanalı değiştirir diye düşünürken; "Ama gerçek anlamda tapma niyeti ile söylemediğini herkes biliyor" diye bir tez üretti.
Ne kadar da doğru ve masum!

Ama söz!
Söz çığır açar. Biz adamın niyetini değil, sözünü duyuyoruz.
Bir söz ile Allah'tan başkasına tapmayı zihinlerimize sokuyor.
Hadi tapmak demeyelim, birine bu kadar aşırı değer verme fikrini zihnimize yerleştiriyor.
Hiç bir yaratılmış bu kadar üst bir noktaya konamaz. Bu beraberinde bir sürü çarpıklığı getirir çünkü.
Tabii ne diyorsunuz siz! Bu zihniyetle yetişen erkek beyni, bir kadını tapılacak görüp sevgisine karşılık bulamayınca, asıyor kesiyor karşısındaki kadını. Ben sana tapmıştım da, sen bana neler ettin diye. İş nerelere geliyor, bir söz ile.

Şarkı "söz"ün gücünü kullanıp ha bire tekrarlayarak normalleştiriyor kadına tapma durumunu.
Normalleşme. Sözün gücü biraz da buradan geliyor.
Söyleye söyleye istediğimi normalleştirebilirim.
Sizi istediğim fikre alıştırabilirim.
Çok tehlikeli. Çünkü direkt zihne etki ediyor.

Ruh halimizi, insanlığımızı, İslamlığımızı, imanımızı korumak zorundayız bu söz bombardımanında.
Bunun için duyduğumuza, yanımızda konuşulana, çocuklarımızın yanında konuşulana ve kendi konuştuklarımıza dikkat edelim. Zira dillerde ciddi hasarlar açabilen bir silah var. Kulaklarda da büyük bir boşluk var. Duyduğumuza da dikkat edelim. Söz mü?

Yorumlar

  1. Bir de "Tanrım beni baştan yarat!" Diye isyanlı şarkılar var ki duyunca tüylerim diken diken oluyor. O kadar haklısın ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu demek geliyor insanın içinden 😑

      Sil
  2. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu demek geliyor insanın içinden 😑

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Almanya gezisi, Stuttgart ve Ludwisburg, 1.5.18

Waldorf Yöntemiyle Çocuğumu Büyütüyorum Kitabı Hakkında

Ayarlarla Oynamak, Oyuncak Müzesi-2