Derde Deva HADİS

Çocuuum, O Elindeki Doğal mı Bakıym Senin?

Son günlerde hepimizde bir sağlık ve sağlıklı olan takıntısıdır gidiyor. Doğal olan, organik olan diye kendimizi heba ediyoruz. Etmeyelim mi? Edelim, çünkü her şey o kadar sunî, o kadar yapmacık ki, sürekli kandırıldığımızı görüyoruz. Tarçınlı kekte tarçından eser yok mesela, laboratuvarda kokusunu yapıp onu katmışlar içine. Etler, tavuklar, yumurtalar, sütler... Onlar gerçek mi?! Bu konuya girersem çıkamam.

İşte bu hallerden dolayı hepimiz bir sağlık fetişisti, bir doğal fetişisti haline geldik. O kadar ki doğal yazısını nerede görsek üzerine atlıyoruz. (Bizi bu zaafımızla da avlıyorlar gerçi, olmadık şeylerin üzerine "doğal" yazıp...) Hepimiz eski beslenme ve temizlik tekniklerine, doğala, köye, özümüze dönmeye çalışıyoruz. 

Ahlak'ın Organiği Geldi mi Kardeş?

Peki, sağlık/bünye konusunda bu kadar dertli olup, özünü arayan bizler ahlak ve hayat tarzı konusunda özümüzü, doğalımızı, organiğimizi hiç öz-lemedik mi? Bence özledik dostlar. Her şeyin sunîsi çıktığı gibi, insanların ve hayatların da sunîsi çıktı. Poz vermek için yaşanan hayatlar, gerçek hayatta bulamadığı huzuru elindeki ekranda arayanlar, kendi cemaatini kurmuş youtube influencer'larının peşinden tüketim çılgınlığına doğru yelken açanlar... 

Durun, şimdi bunları söyleyince "Evet gençler; hep bu gençler! Çok bozuldular" demeyin hemen.  Müslüman olup da bunu doğalından yaşamadığı için etrafına, gençlere bıkkınlık ve tiksinti veren yetişkinler. Maddi refahı artarken, aile ferahı kaçan evler. Sekülerleşen Müslümanlar... 

Bizler, hepsinin içinde ve hepsinin muhatabıyız.
Nasıl sağlıkta öze, organiğe dönmeye çalışıyorsak, ahlakta ve yaşayışta da buna çok ihtiyacımız var. 
Bu, ondan daha önemsiz bir konu değildir.

Bu dinin nasıl olacağını Kuran, nasıl yaşanacağını ise Allah Rasulu (s.a.v) öğretmişti bize. Doğalımıza hızlıca, halis bir niyetle; çetrefilli, felsefi, kelamî veya modern tartışmalara girmeksizin dönmek istiyorsak yine bakacağımız yer Allah Rasulu'nun sözleri ve hayatıdır.  

İşbu ahval ve şerait içinde niyetim, kış boyu küçük bir arkadaş grubu ile kendi aramızda okuduğumuz Riyaz'us Salihîn hadis seçkisinden her hafta buraya bir şeyler yazmaktır. 

Öncelikle geçen kış okuduklarımızdan kendim bir tekrar yaparken, bazılarını buraya ekleyeceğim inşallah. Sonra da güncel haftalık derslerden aklımda kalanları yazarım diye düşünüyorum. Buna önce benim çok ihtiyacım var. Tekrar etmediğim, üzerinde durmadığım ve hayatıma uygulama şekli nasıl olur diye düşünmediğim hadisleri okuduktan sonra unutup gidiyorum çünkü. O yüzden yazacağım inşallah.

Klasiğimizde ve doğalımızda olan şekilde söyleyeyim;
Gayret bizden, tevfik Allahtandır. 

Bismillah

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Almanya gezisi, Stuttgart ve Ludwisburg, 1.5.18

Waldorf Yöntemiyle Çocuğumu Büyütüyorum Kitabı Hakkında

Ayarlarla Oynamak, Oyuncak Müzesi-2