Yeni Üç Ay

Yerleşik hayat güzel şey ama bir süre sonra insanı atalete sürüklediği kesin. Şimdi burada İbn Haldun'un medeniyet teorisine girmeyeceğim ama baktınız ki çok yerleşiklik size çürüme getiriyor o zaman hemen süregelen akışı bozunuz. Biraz göçebelik iyi geliyor mesela. Böylece hayatı periyotlara bölerek yaşamak da kolaylaşıyor. "Şundan önce, bundan sonra" demek kolaylaşıyor. "Evet mola verdik ve şimdi önümüzdeki periyot sonuna kadar şunları, bunları hedefliyorum/yapmak istiyorum" demek kolaylaşıyor. Yine de bir yerleşik hayat taraftarı olduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Burada sadece kendini görebilmek için hayatı dilimlemekten bahsediyorum. 

Biz de Aralık ayının 26'sında Hollanda'daki ilk üç aylık periyodumuzu bitirdik ve İstanbul'a gittik. Ailelerle dolu bir 15 gün geçirdik. Herkesi çok özlemişiz. Özlem giderdik, sevdik, sevindik, sevindirdik ve geri geldik. Gerçi kızımız hem gidişte hem dönüşte hem de arada bir yerlerde hasta oldu ama yine de elhamdulillah güzeldi. Döndük geldik ve 11 Ocak itibarıyle ikinci üç aylık periyoda başladık. Genelde Aralık-Ocak yeni yıl geçiş dönemi bir periyottur mesela. Bir yıl biter bir yıl başlarken kapanan yılın muhasebesi, açılacak yılın hedefleri yapılır/düşünülür. Benim bahsetmek istediğim de tam olarak bunu yapmak ama daha kısa aralıklarla. Bu Hollanda meselesinden dolayı tecrübe ettim ki, üç ay muhasebe-hedef analizi için güzel bir periyot. Kendimi görmeme yardım eden güzel bir zaman dilimi. 

Geçtiğimiz üç ay için hedeflerim önce güzelce bir buralara yerleşmek ve etrafımı tanımaktı. Bu gerçekleşti diyebilirim. Kendimi artık bu şehre yabancı görmüyorum. Sonra buradaki İslam Okulu ile ilgili bir girişimde bulunmaktı, bunu da yaptım sonuç vermedi ama olsun. Yanımda getirdiğim üç kitabı bitirme hedefim vardı. 2.5'unu bitirebildim ve yeni kitaplar aldım da geldim. Yeni hedefim yarım kalanı ve yenileri bitirip buraya yazmak. Geçtiğimiz periyotta film/dizi izleyelim demiştik ve Sherlock Holmes 1.sezonu bitirdik; hepi topu üç film ayarında zaten. Güzeldi, devam niyetimiz var. Film olarak da The Boss Baby, I am Sam ve Iron Man'i izledik. Bebekli bir aile için fena değil bence. Şehir dışı gezmesi olarak Eindhoven ve Valkenburg yaptık. Dönüş yapacağımız 26 Aralık'a kadar itina ile 3 gezi daha planlayıp çeşitli türlü aksaklıklardan dolayı bunları gerçekleştirememiştik, onları da bu yeni periyoda aktardık. Onun haricinde de yapabildiğim kadar blog yazmaya ve her gün dört sayfa Kuran-ı Kerim okumaya çalıştım. Bunların hepsini aynen ve katlayarak yeni periyot hedeflerim arasına yüklüyorum. Ayrıca bu periyotu "Kimyaya Dönüş" periyodu ilan ediyorum. Bunların yanında youtube'dan daha çok sohbet dinlemek istiyorum. Geçen periyotta bunların hepsini yapabilmek için bir çizelgem vardı, temizlik de dahil günlük veya haftalık yapmak istediğim işleri 15 günlük bir tabloda ayrıntılı bir biçimde yazıp her gün karşılarına +/- koyuyordum. Ne kadar çocukça değil mi? Ama hep "Ay benim içimdeki çocuk hala yaşıyor" filan demiyor muyuz? İşte bu da o hesap :) Yeni periyot için de aynısını yapmayı düşünüyorum. Yazmak ve kuşbakışı görmek işleri ve kendini takip etmeyi kolaylaştırıyor.   

Ayşe Zülfa ile ilgili hedeflerim de öncelikle aldığı gıdalara dikkat etmekti, yoğurdumu evde mayalayıp, yumurtasına, etine, meyvesine dikkat ettim. Buradaki kütüphanenin bizim ilçedeki şubesi haftada 3 yarım gün açık, bu şekilde haftada en az iki günü kütüphanede geçirme hedefimiz vardı ama çoğunlukla haftada bir günü geçirebildik gün içi uykularından dolayı. Gün aşırı yürüyüşe çıkmaya dikkat ettik. Genelde bir gün durup bir gün dışarı çıktık, tamam tamam bazen üst üste iki gün de evde durmuş olabiliriz. Evde durduğumuzda da bol bol oyun oynamaya çalıştık. Yeni dönemde bunları daha kaliteli şekilde devam ettirme niyetindeyim. Bir de yeni oyunlar araştırmam lazım, arkadaş çok oyuncu :) 

Velhasıl işte bu muhasebe ve hedeflerle yeni sezonu açmış bulunuyoruz. Şu ana kadar getirdiğim kitaplardan ikisine başladım, bir film izledim ve bir de hazır ayağımız tozlu iken Amsterdam gezisi yaptık. Bunlardan ayrı ayrı bahsedebilirim belki. 

Biz İstanbul'da offline iken blog da offline idi. Şimdi açılmış bulunuyor. Hayırlarla dolsun inşallah.