Bir Tat, Bir Koku, Bir Doku yada kısaca TKD

Eskiden tuttuğum fizikî günlüklerde gün sonunda "bir tat, bir koku, bir doku" diye bir bölüm yapardım. O günden hatırlamak-istediğim-cılız veya hatrımda-kalan-güçlü deneyimleri bu başlıklar altına yazardım. Sesleri ve görselleri bir şekilde daha baskın olarak hatırlıyoruz, şu günlerde videoya çekerek kendilerini zapt altına alabiliyoruz ama tat, koku ve doku şu anki teknoloji ile kaydedebileceğimiz şeyler değil henüz. Ayrıca bunu yapmamın bir güzel tarafı sonrasında etrafımdaki şeylere daha dikkatli bakmaya başlamam oldu.  Tatları, dokuları, kokuları daha farkına vararak yaşamaya çalışmak insanı uyanık tutuyor bence. Ve doğa kendisine karşı uyanık olmamızı hak edecek güzellikte, biraz hakkını verelim değil mi :)
Şimdi burada da haftada bir gün (veya birkaç gün, göreceğiz) aynı şekilde bir yayın yapmak istiyorum. Böylece hayatımdan gelip geçen hatırlanmak için küçük, unutulmak içinse büyük ayrıntıları kayıt altına alabileceğim.  

İlki biraz genel olacak, Hollanda'ya geldiğimizden bu yana olan deneyimler arasından bir toplu seçki...

Bir Tat: Türkiye'de de bolca olmasına rağmen ilk kez burada yediğim mango. Benim için fazla baharatlı bir meyve ve ikram edilmedikçe yemem, aramam kategorisine girdi. Zaten ben genel olarak pek meyve aramam. 
Bir Koku: Bir an durdum, gözlerimi kapatıp düşündüm ve ıyy, aklıma hep çok kötü kokular geldi. Bunlardan bir tanesini seçmek gerekirse, yeni taşındığımız evin lavabosu tıkanınca mutfağı saran berbat kokunun üç şişe lavabo açıcı ile birleşiminden çıkan yeni berbat koku. Şükür ki advanced derecede İngilizce bilen Hollandalı tamirci geldi de açıverdi lavaboyu. Oraya nasıl soktular bilmiyorum ama bizden öncekiler delikte temizlik bezi unutmuş! 
Bir Doku: Kızımız birinci yaşına girerken ona hatıra olsun diye yazı yazıp duvara asmak için aldığım chalkboard şeklindeki siyah kağıtlara tebeşirle yazarken farkettiğim doku. Vuh, ne tamlama oldu ama! Lise öğrencileri için bir dipnot; bu bölümün ilk cümleciğinde "doku" isim ve baş taraftaki yirmi bir kelime onun sıfatıdır. 

İşte böyle. Bunu sıkça yapmaya çalışacağım, umarım bir dahaki sefere daha güzel kokularla :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Almanya gezisi, Stuttgart ve Ludwisburg, 1.5.18

Waldorf Yöntemiyle Çocuğumu Büyütüyorum Kitabı Hakkında

Ayarlarla Oynamak, Oyuncak Müzesi-2